PROJE ÇALIŞMALARINDA DÜŞÜNCE İLE DUYGU ARASINDA ÇELİŞKİ YAŞANMASI

 

 

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe

Fonları Uygulayıcısı, YMM, Öğretim Üyesi

www.abdanmerymm.com
abdanmer@gmail.com

11/09/2024

 

 

 

– Doğan Cüceloğlu Hocamıza göre Çelişki Aksiyomu,”Bir şey aynı zamanda, aynı boyutta hem A hem de ‘A değil olamaz.”

 

– Beyin ya da Zihnimiz , “Bir sorunu çözme veya bir sorun yaratma yeteneğine sahiptir.
Bizi kısıtlamalardan özgürleştirme veya zincirde tutma gücüne sahiptir.”
https://lnkd.in/dCfjtuyE

 

– Problem çözmede beyin ile kalp; beynin çıktısı düşünce, kalbin çıktısı duygu olup birbiriyle örtüşen ve rekabetçi sürekli bir mücadele içindedir.

 

* Kalbin elektrik akımı (EKG), beyinde oluşan elektrik akımından (EEG) altmış kez daha kuvvetlidir.

 

* Kalbin manyetik alanı ise beyninkinden beş bin kez daha kuvvetlidir.
Ne dilersen dile, bunu mantık seviyesinden kalp seviyesine taşı.”
https://lnkd.in/deh-gcji

 

– David Eagleman’a göre,” Akılcı sistem dış dünyadaki nesne ve durumların incelenmesiyle ilgilenen, duygusal sistem ise vücudun iç durumunu izleyen ve işlerin iyiye mi gittiği konusunda endişe duyan sistemdir…Duygular karar vermede genellikle yararlı bir yönlendirme mekanizması olarak iş görür.”

 

– Deepak Chopra’ya göre,” Sadece kalbimiz doğru cevabı bilir…Kalbimiz sezgiseldir; bütüncül, bağlamsal ve ilişkiseldir…Saf gizil güç, mutlak bilgi ve sonsuz düzenleyici gücün alanıyla…bağlantıya geçer ve her şeyi hesaplar. Size bazen bu rasyonel gelmese bile kalbimizin öngörme kabiliyeti, rasyonel düşüncenin sınırları içinde var olan her şeyden dah hassas ve daha kesindir.”

 

– Eckhart Tolle,” Düşüncelerinizi çok ciddiye almayın.”

 

– Bizler ekip olarak proje çalışmalarında ve iş süreçlerimizde ve bireysel yaşamlarımızda bedenimizden, içimizden gelen duygulara göre bir sonraki adımımızın ne olacağına güveniriz, bu anlamda içten dışa etki ilkesi olan kuantum modeline göre işlem yapmayı tercih ederiz. Örneğin katma değerli teknolojik ar-ge ve yenilik projeleri için elimizde birçok ulusal ve uluslararası seçenek var.

https://lnkd.in/duyU_z9i

 

– Bu sorunu bizce zihnimizdeki akılcı sistem, düşünce çözemez. Beynin bu kısmını temsil eden bölgesi “dorsolateral prefrontal korteks”tir, Newton modeline göre dıştan içe etki -tepki prensibi ile dış referans esaslı çalışır ve dış koşul, kişi ve şeylere bağlıdır.

 

– Oysa içten dışa etki prensibini yöneten beynin bölgesi “medial prefrontal korteks” kuantum modeline göre duygu temellidir, iç referans kaynaklıdır ve doğru yolda olup olmadığımız konusunda bize doğru mesajlar verir. Eagelman’e göre “Öncelikli eylemler konusundaki seçimlerimiz iç durumumuzca belirlenir.”

 

– Örneğin projelerde yenilikçi yönlere ulaşmada yöntem çokluğu karşısında belirleyeceğimiz parametrelere göre uygun seçimi yapmada duygularımıza başvurur, hangi yöntem uygun ise bedenimizden pozitif duygu hissederiz, bu doğru yol göstericidir. Eğer herhangi bir konuda duygu ile zihindeki düşünce çelişerek örtüşmez ise, içsel bedenimiz negatif duygu hissettirir, düşüncenin yanlış olduğunu söyler, bu durumda düşüncemizi duyguya göre revize ederiz.

 

– Bizim bakış açımıza göre duygu temelli içimizden gelen mesaj, Sonsuz Zekanın mesajıdır. Scott Peck’e göre aydınlanma ya da bilinçlenme içimizdeki Tanrı ile bilmektir. Einstein’ın dediği gibi “Tanrının düşüncesini bilmek istiyorum…gerisi sadece detay”.

 

Doğan Cüceloğlu Hocamız Savaşçı Kitabının 378. Sayfasında Savaşçının şu özelliğinden söz eder:” Savaşçı her şeyi üstesinden gelinmesi gereken bir öğrenme fırsatı olarak görür.”

Çok doğru. Kendi benliğimizde biz bunu düşünce(zihin) ile duygu (beden) arasındaki ilişkide görürüz. Beden ya da kalpten gelen duygu hocamızın da kitabında bahsettiği gibi, “savaşçı seçimini yaparken, gönlünün sesini dinler”. Gönül uzun vadeli niyet ve arzularımız ile ilahi desteklidir ve daima bizim lehimize bakış açısı ve fikir geliştirir, bilinçaltı olarak devremize kazınmıştır.