Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK
Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe
Fonları Uygulayıcısı, YMM
PROBLEMATİK DURUM
Ar-Ge ve Yenilik faaliyetleri ile ilgili fikirleri tartışıp hangi fikirlerin hibe destekli proje olabileceğine dair eleştirel tartışmalar yapmak üzere, geçen hafta İzmir’de 5 sanayici firmayı ziyaret ederek görüştüm. Bu görüşmelerde döviz kurlarındaki iniş çıkışlar, kredi maliyetlerin artması, iç ve dış talebin nispi azalması vb nedenlerle bazı sanayicilerin yatırım kararlarını ertelemek istediklerini ve personel istihdamını azaltmayı planladıklarını gözlemledim. Bu durumda “problemin çözümüne odaklanmak ve pozitif duygular hissettirmek” için neler yapılabilinir ile ilgili aşağıdaki açıklayıcı bilgileri aktararak sonuçta Ar-Ge proje çalışmalarına başladık.
POZİTİF BAKIŞ AÇISI
1.Bazı sanayicilerin yatırım kararlarını analiz ederken, rekabet edebilmek için yeni ya da önemli derecede iyileştirilmiş ürün üretmeleri gerektiği, ancak bunun için üretim hattında yeni makinalara ihtiyaç duyduklarını, bu makineleri çoklukla yurt dışından “al-tak” mantığıyla tedarik edeceklerini, ancak şu anda bunun finansmanını sağlayamayacaklarını belirtiyorlar. Bense bu yaklaşımın aşılması gerektiğini ve aşağıdaki yeni inovatif yaklaşımla değiştirilmesi gerektiğini savunuyorum.
2.Benim yaklaşımım bilimsel Ar-Ge ve Yenilik yöntem ya da mantığına dayanmaktadır. Eğer firmalar üründe yenilik yapmak istiyorlarsa ve bu yeniliği yapmak için nasıl bir makineye ihtiyaç duyduklarını en iyi onlar bilebilirler. Bünyelerinde deneyimli makine mühendisleri olduğuna göre ihtiyaç duydukları makinelerin tasarımını üç boyutlu çizerler, tasarım girdi ve çıktılarını içselleştirirler ve oluşturdukları imalat çizimlerine göre makine üretimini deneyimleri varsa firma bünyesinde ya da kendi tasarım çizimine göre yurt içindeki firmalara yaptırırlar.
3.Burada kritik konu, Ar-Ge projesinin ürün ve süreç yeniliği olarak bütünleşik olarak verilmesidir, ürün yeniliği yoksa bu model işlememektedir. .Bu bakış açısında ortak proje verme öne çıkabilir, geneldeki uygulamalarımıza göre ürün yeniliğini proje veren firma, süreç yeniliğini de makine yapma deneyimi olan firma üstlenmektedir. Bu şekilde ar-ge projesi yaparak, makine maliyetinin ortalama % 50’si için hibe alınabilmektedir.
4.Rekabet edebilmek için ürün yeniliğini sürekli yapmak zorunlu olduğuna göre en azında ürün yeniliği Ar-Ge projeleri verilerek, bir yandan mühendislerin ve teknik personelin maaşlarının bir kısmını destek kuruluşlarından alma ve SGK, Muhtasar ve Ar-Ge indirimi teşviklerinden yararlanma yanında, projenin tamamlanması ile elde edilen prototipin seri üretimi için gerekli olan makineler için KOSGEB endüstriyel uygulama, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının tekno yatırım programı, Ekonomi Bakanlığının 5.Bölge yatırım teşvik belgesi alınması, incelemeli patent ya da raporlu faydalı model alınması ile korunma süresi boyunca elde edilen karın % 50’sinin Kurumlar Vergisi istisnasına tabi tutulması gibi birikimli destekler elde edilebilmektedir.
5.Aklın ve hayal gücünün dahil olduğu bu süreçte genelde yapıldığı gibi “al-tak” mantığından “araştırma-geliştirme(Ar-Ge) ya da yurt dışında gözlemledikleri yeni bir makineyi yurt içinde imitation-taklit ederek ancak innovation –yenilik yaparak kendi üretim şartlarına uyarlama mantığına geçilerek, ulusal ve uluslar arası destek kuruluşlarına araştırma ve yenilik projeleri verirlerse, proje maliyetinin ortalama % 50-75 arası hibe alabilmektedirler.
İMOVATİON
6.Artık yeni kavram, imitation ile innovation’un sentezi olan “imovation” dir.
Prof. Shenkar’a göre :
– Tekerleği yeniden keşfetmekle zaman harcamayın. Var olan tekerleklere yenilikçi gözle bakın, farklı teknolojilerle karmalayın, kullanışlı bir model üretin.
– Taklit edilecek doğru modeli bulun. Fırsatları tarayın ve eleyin.
– Yaptıkları imitasyonu inovasyon ile doğru karmalayabilen şirketler bunu başarıyla uyguladıklarında, innovator olarak algılanıyor. Bu da onların en büyük başarısıdır.
– Başarılı imovatör şirket olabilmek için, nasıl inovasyon yapıldığını bilmenin yanında nasıl kopyalama yapılacağını da bilmek gerekir.
– ABD’li perakende devi Wal-Mart, Korvette’nin iş modelini kopyalamıştır. Fast food denilince akla ilk gelen marka olan McDoanlds da White Castle’ın birebir kopyasıdır.
Prof.Oğuz Babüroğlu’na göre:
– Ekonomide yaratılan toplam değerin yüzde 98’ini doğru kopyalanan ürün ve hizmetler sağlıyor.
– Taklit utanılacak bir şey değil.
(Kaynak: Vahap Munyar,Ekonomide yaratılan toplam değerin % 98’i doğru kopyalanan işlerden oluşuyor,Hürriyet,26 Mayıs 2012).
Dikkat edilirse burada vurgulanan husus amiyane deyimiyle tamamen kopyacılığı vurgulayan “arakla-getir” anlayışı olmayıp, örneğin yurt dışında doğru makine modelini bulup, bunun üzerine kendi tasarım girdilerimize göre yenilikçi unsurları ilave ederek, bize uygun bir modelin tasarımı ve geliştirilmesidir.
7.Bu yeni bakış açısı ile firmaların erteledikleri yatırım kararlarını Ar-Ge mantığıyla analiz ederek proje vermeye karar vererek, hiç vakit kaybetmeden yenilik fikirlerinden hangilerinin yeni ürün ve süreç Ar-Ge projesine uygun olduğunu eleştirel analizle belirleyerek proje yazımına başlanıyor. Burada Napoleon Hill’in şu sözleri bence bize göre:” Beklemeyin, zaman hiçbir zaman “doğru zaman” olmayacaktır. Bulunduğunuz yerden başlayın ve elinizin altında hangi araç varsa onunla çalışın, yol boyunca daha iyi araçlar bulursunuz”. Nitekim yukarıda açıklandığı üzere bir kez Ar-Ge projesi vermeye başlayınca yol boyunca sağlanabilecek Ar-Ge ve yenilik fırsatları artıyor.
ÖZET SÖZ
Bize göre kendi teknolojimizi artık kendimiz üretmeliyiz, bunun için çabalayıp her an yürüyen en az 3 adet Ar-Ge projemiz olmalı. Proje verme deneyiminde kaybetmeyiz ya başarılı oluruz ya da öğreniriz. Bir kez bu Ar-Ge yoluna girildikten sonra “destek, desteği çeker” mantığıyla firmalar birçok fırsatlardan yararlanabilirler. Bu konuda istemek yeterli olmayıp, hazır olmak gerekir yani bu işe inanmak gerekir.